Ticaret Bakanlığının “Dış Ticaret Lojistiği” raporundan derlediği bilgiye göre, kıtalar arasında bölgesel merkez olan ve Avrupa, Asya, Afrika ve Orta Doğu’nun geçiş koridoru üzerinde yer alan Türkiye, dünyanın en önemli lojistik üslerinden biri olabilecek konumda yer alıyor.
Türkiye, sektördeki küresel gelişmelerden en çok ekonomik fayda sağlayacak ülkeler arasında değerlendiriliyor. Doğu-batı ve kuzey-güney ekseninde Türkiye’den geçen taşıma koridorları üzerinde lojistik hizmetlerin birleştirilmesi, ölçeklerin büyümesi ve intermodal taşımacılık (yüklerin birden fazla taşıma türüyle taşınması) için aktarma merkezleri oluşturulması, ülkenin küresel hedefleri arasında yer alıyor.
Ülke, stratejik konumu bakımından geniş çapta dış ticaret hacmine sahip birçok pazara erişim sunuyor. Türkiye’nin Doğu Avrupa, Orta Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’ya kolay erişim imkanı sağlayan avantajlı coğrafi konumu, bölgedeki taşımacılık faaliyetleri için bir üs işlevi görmesini sağlıyor.
BÜYÜK YATIRIMLAR TAŞIMACILIĞI KOLAYLAŞTIRIYOR
Türkiye’de lojistik sektörünün geliştirilmesi adına çok önemli projeler hayata geçirilirken, bu alanda çalışmalar sürdürülüyor. İstanbul Havalimanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, Marmaray, 1915 Çanakkale Köprüsü, Bakü-Tiflis-Kars tren hattı, yüksek hızlı tren sistemleri gibi altyapı yatırımları, Türkiye Lojistik Master Planı çalışmaları, demiryolu taşımacılığının serbestleştirilmesi ve Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması kapsamında sürdürülen çalışmalar gibi gelişmeler, ulusal ve uluslararası taşımacılık faaliyetlerini kolaylaştırıcı rol oynuyor.
Son 20 yılda gerçekleştirilen yaklaşık 183 milyar dolar tutarındaki ulaştırma-altyapı yatırım ve harcamalarının temel hedefi, Türkiye’yi lojistik bir üs haline getirmek ve Asya ile Avrupa arasında hızlı ve kesintisiz bir bağlantı sağlamak olarak belirlendi.
LOJİSTİK SEKTÖRÜ TÜRKİYE İÇİN ÖNEM TAŞIYOR
Türkiye’de lojistik ve taşımacılık sektörünün hizmet ihracatından aldığı pay her geçen yıl artmaya devam ediyor. 2022 yılında yapılan 90,5 milyar dolarlık hizmet ihracatının 36,6 milyar dolarlık kısmı, lojistik ve taşımacılık hizmetleri sektöründe gerçekleştirildi. Bu oran, lojistik sektörünün ülke açısından önemini ortaya koyuyor. Gelecek dönemde bu miktarın daha da artırılarak 40 milyar dolar seviyelerine ulaştırılması hedefleniyor.
Söz konusu sektörün gelişiminde Bakanlık tarafından sağlanan desteklerin de büyük etkisi bulunuyor. Lojistik ve taşımacılık hizmetleri sektörüne 2022 sonuna kadar genel destekler kapsamında yaklaşık 2,7 milyon lira, Turquality Destek Programı kapsamında ise yaklaşık 447 milyon lira destek sağlandı.
Dış ticaret verileri taşımacılık modları itibarıyla değerlendirildiğinde, 2022 yılında ihraç taşımaları için ilk sırada deniz yolu yer aldı. Toplam 254,2 milyar dolarlık ihracatın yüzde 59,1’i deniz yolu ile yapıldı. İkinci sırada yüzde 31 ile kara yolu, üçüncü sırada ise yüzde 8,1 ile hava yolu yer aldı, demir yolunun oranı yüzde 1 oldu. Diğer taşımaların payı ise yüzde 0,8 olarak belirlendi.
SEKTÖRÜN YEŞİL DÖNÜŞÜM KAPSAMINDA YENİDEN YAPILANMASI GEREKİYOR
Avrupa Birliği’nin açıkladığı Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın lojistik ve taşımacılık sektörü açısından da etkileri bulunuyor. Burada, düşük emisyon ve enerjiyle üretilen ürünlerin mümkün olan en düşük emisyona sahip araçlarla taşınması önem taşıyor. Bu durum, lojistik ve taşımacılık sektörünün yeniden yapılanmasını gerektiriyor.
Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında taşımacılık sektörü için belirlenen bazı hedefler şöyle:
“Sürdürülebilir ve akıllı hareketlilik stratejisi benimsenecek, çevreci araçlar ve alternatif yakıtlar (biodizel, bioetenol) desteklenecek. Düşük ve sıfır emisyonlu araçlara yatırıma odaklanılacak. Çevreyi daha az kirleten taşımacılık modelleri öne çıkarılacak. Kara yolu ile yapılan taşımacılığın yüzde 75’i demir yolu ve iç su yollarına aktarılacak. Havacılık emisyonlarının düşürülmesi amaçlanacak.”