Trans erkek Uzay Albayrak’ın dış cinsel organ ameliyatını yaptırmamış olması gerekçe gösterilerek kimlikte cinsiyet ibaresinin değiştirilmesi talebi, Samsun Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından reddedildi. Kararı istinafa götüreceklerini söyleyen Albayrak, hâkimden hâkime verilen kararların değişiklik gösterdiğini belirterek “sistemde bütünlük yok” diye tepki gösterdi. Mahkemenin dış cinsel organ ameliyatını zorunlu görmesine isyan eden Albayrak, “3. kattaki hâkimin verdiği kararı 5. kattaki hâkim vermiyor” diye konuştu.
Durumun hukuki boyutunu anlatan Avukat Yağmur Birdal “Yargıda bir standart oluşmamış durumda. Bu belirsizlik, trans erkeklerin kimliklerini resmi olarak tanıtabilmeleri için gereksiz ve riskli cerrahi müdahalelere zorlanmalarına neden oluyor” ifadelerini kullandı.
T24’e konuşan Uzay Albayrak, davayı farklı bir yerde açmak yerine istinafa başvurarak kendisinden sonra aynı sorunlarla karşılaşacak kişilere de yardımcı olmak istediğini belirtti. Albayrak, “Ben buradaki problemi kökünden çözmek istiyorum” ifadeleriyle amacını dile getirdi.
Av. Yağmur Birdal “Mahkemeler arasındaki farklılıklar, hukukun öngörülebilirliğini zayıflatıyor ve translar için ciddi mağduriyetler yaratıyor” ifadeleriyle bu tip kararların hukuka güvenilirliği azalttığını söyledi. Mahkemelerin farklı karar verdiğini vurgulayan Av. Duygu Çildoğan da dava açacak kişiler için, “En azından dava açılma sürecinde hukuki yardım için derneklerden hukuki danışmanlık alınmasını tavsiye etmek isterim” diye konuştu.
“3. kattaki hâkimin verdiği kararı 5. kattaki hâkim vermiyor”
Farklı hâkimlerden farklı sonuçlar çıkabildiğini söyleyen Albayrak, şöyle konuştu:
“Ben adliyede memurum. Katiplik yapıyorum. Hâkim de her gün davalarda, adliyede gördüğüm bir kadın. Avukat arkadaşlarımla kimliğimdeki cinsiyet ibaresinin değiştirilmesi için dilekçemi yazdım. Aslında verilmesi çok basit bir karar ancak hâkimler arasında farklılıklar olabiliyor. 3. kattaki hâkimin verdiği kararı 5. kattaki hâkim vermiyor.
Benim senaryomda da böyle bir durum oldu. Hâkim karar verdi ve olumsuz sonuçlandı. Benim raporum var, rahim ve yumurtalık ameliyatımı olmuşum, hormon alıyorum, dış görünüşüm zaten erkek… Mahkemeye de takım elbise ile gittim ancak hâkim mahkeme gözlemi dahi yapmadı. Hâkim baktı, ancak ‘Uzay, maalesef benim kararım olumlu değil’ dedi.”
“Verdiği karar insanların hayatını etkiliyor”
Durumun manevi boyutunun üzerinde bir de ekonomik sıkıntılar yarattığını belirten Albayrak, “O kadar emindik ki olumlu sonuç alacağımızdan, mahkemeden sonra kutlamak için yemek planı bile yapmıştık. Haliyle sonuç nedeniyle bozulduk. Hâkime hanımın kararını açıklaması üzerine ben de kendi fikirlerimi kendisi ile paylaştım.
Hâkime hanıma ’Siz kararınızı verdiniz ancak benim bahsettiğiniz dış cinsel organ yani penis ameliyatımı SGK’nin karşılaması için kimliğimde erkek yazması gerekiyor’ dedim. Kimliğinde erkek yazmayan kişilerin ameliyatını kendi cebinden karşılaması gerekiyor ne yazıkki. Bu ameliyat için de örneğin Hacettepe’de 1 milyon 190 bin lira gibi paralar isteniyor. Bu parayı kim verebilir? Ben zaten bu ameliyatı cenımın istediği gibi olamam. Hâkim ise bana ‘Ben bunu bilmiyordum’ yanıtını verdi. Sen bilmeyeceksin de ben mi bileceğim? Verdiğin karar insanların hayatını etkiliyor. Ben de bu kararı istinafa götüreceğimi söyledim” ifadelerini kullandı.
“Buradaki problemi kökünden çözmek istiyorum”
Albayrak, ileride aynı sorunları yaşayan kişiler için de kolaylık olması için istinafa başvuracağını şöyle anlattı:
“Çevremdeki avukat arkadaşlarımla konuştum. Onlar da haliyle sordular ‘Bu hâkim mahkeme gözlemi yaptı mı?’ diye çünkü bu tip davalarda hâkim bakar, ‘160-165 boylarında, 75-80 kilolarında, saçları erkek görünümünde, yüzünde sakalları var…’ şeklinde analiz edip bunu zapta yazdırması lazımdı ancak bu da yapılmadı.
Çevremdeki birçok arkadaşım kararı istinafa götürmememi veya direkt başka bir yerde davayı yeniden açmamı ve uğraşmamamı söyledi ancak ben bu kararı buradan almaya kararlıyım. Bu istinafla olacak. Bu verilen kararı benim burada hastaneden rapor aldığım psikiyatri kurulu var. Orası, alınan dilekçeyi istinaf kararıyla gönderdiği zaman benim burada yaşadığım sorunu başka trans erkekler yaşamayacaklar. Ben buradaki problemi kökünden çözmek istiyorum.”
“Dosyam için verilen karar 2015 yılında verilmiş bir Yargıtay kararına dayandırılmış”
Gerekçeli kararı incelediğini belirten Albayrak, “Gerekçeli kararım daha tebliğ edilmedi ancak kararı okudum. Benim dosyam için verilen karar 2015 yılında verilmiş bir Yargıtay kararına dayandırılmış ancak bu kararın üzerine 2020’de 2021’de bir sürü istinaf kararları var. Yargıtay’ın üzerine yaşanan farklı durumlar olmuş.
Ben istinaftan umutluyum. Ben gerekçeli karar da dahil olacak şekilde bütün gelişmeleri hesabımdan paylaşacağım. Böyle paylaşımlar yapmadaki amacım da ileride yıllar sonra benim yaşadığım gibi bir kararla karşılaşan kişiler açıp baktığında daha kolay çözüme ulaşabilsinler diye” ifadeleriyle kararın nasıl gerekçelendirildiğini aktardı.
Av. Birdal: Yargıtay veya Anayasa Mahkemesi, bu konuda içtihat oluşturarak mahkemeler arasında bir standart getirebilir
Kararı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi anlamında değerlendiren Av. Birdal şu ifadeleri kullandı:
“Dış genital ameliyatını zorunlu tutmak, insan hakları açısından ciddi sakıncalar yaratıyor ve uluslararası standartlara aykırı kabul ediliyor.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesi ve Türkiye Anayasası’nın 20. maddesi uyarınca, bireylerin cinsiyet kimlikleriyle ilgili kararlarını özgürce alabilmesi gerekiyor. AİHM, cinsiyet değişikliğinin yasal olarak tanınmasını ameliyat şartına bağlamanın özel hayata saygı hakkını ihlal ettiğine karar vermiştir. Anayasa’nın 17. maddesi, bireylerin vücut bütünlüğüne zorla müdahale edilemeyeceğini garanti altına alıyor. Dış genital ameliyatı gibi geri dönüşü olmayan bir operasyonu zorunlu kılmak, bu hakkın ihlali anlamına geliyor. AİHM’nin birçok kararında, translara yönelik bu tür gereksiz tıbbi zorunlulukların ayrımcılık oluşturduğu açıkça ifade edilmiştir.
Hukuki olarak bu tür kararların önüne geçmek mümkündür. Türk Medeni Kanunu’nun 40. maddesi, bireyin üreme yeteneğinden yoksun olması kriteriyle sınırlı yorumlanmalı. Yargıtay veya Anayasa Mahkemesi, bu konuda içtihat oluşturarak mahkemeler arasında bir standart getirebilir. Ayrıca, AİHM’ye bireysel başvurular yoluyla bu konuda bağlayıcı kararlar alınabilir.“
More Stories
İstanbul’da ulaşıma kar etkisi: Trafik durma noktasına geldi
DMS Başkanı Şerefhan Aydın: Riskli yapılara dair dişe dokunur hiçbir çalışma yok
CHP’li Emir’den Enginyurt’a başlatılan soruşturmaya tepki: Şirazeyi kaçırmışlar